“Eti senin, kemiği benim” kuşaktan kuşağa aktarılan bu öğüt aşırılıktan kaçınmanın ve sağduyunun değerini vurgular.
Eti senin, kemiği benim deyişi, aşırılıktan kaçınmanın ve sağduyunun değerini vurgular. Dahası veriyle düşünmenin ve temkinli ilerlemenin faydasını görmezden gelinmemelidir. Kısacası öncelikleri netleştir ve takvimle; küçük ama istikrarlı adımlar kalıcı sonuç verir. Buna göre unutulmamalıdır ki kör iyimserlik veri görmezliğine dönüşür. Günümüzde bu anlayış zaman bloklama ve derin çalışma gibi pratiklerle somutlaşır. Kısacası aşırılık zedeler, itidal güçlendirir.