“Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır” kuşaktan kuşağa aktarılan bu öğüt denge ve yerindelik gözetmenin önemini öğütler.
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır deyişi, veriyle düşünmenin ve temkinli ilerlemenin faydasını vurgular. Bu çerçevede aşırılıktan kaçınmanın ve sağduyunun değerini görmezden gelinmemelidir. Pratikte öncelikleri netleştir ve takvimle; küçük ama istikrarlı adımlar kalıcı sonuç verir. Buna göre unutulmamalıdır ki kısa vadeli hevesler uzun vadeli faydayı gölgeleyebilir. Günümüzde bu anlayış otomatik birikim ve acil durum fonu gibi pratiklerle somutlaşır. Kısacası aşırılık zedeler, itidal güçlendirir.